fka blog journal of programming studies

Son 1 Sene Özeti

Son bir sene çok hareketli geçti benim için, şöyle bir düşününce “ne kadar da çok şey olmuş” dedim;

JsPyConf 2013

Geçen sene bu zamanlar JsPyConf için uğraşıp didinmiş, 30 Mart’ta yapacağımız bu etkinlik için son zamanlara girmiştik.

Çok güzel bir etkinlik oldu. Kenneth Reitz ile etkinlik sabahı Altunizade’de karşılaşıp yetersiz İngilizcemle “Oh, Kenneth! Good morning, how are you?” dediğimde içimden “evet, yaptığımız şey güzel” demiştim. Güzel anılar biriktirebildiğim, heyecanlı bir mesleğim var ve hala çok seviyorum.

Silikon Vadisi, Koding

31 Mart ayrıca kariyerimin o zamana kadarki en önemli dönüm noktası olan Markafoni‘den 14. ayımın sonunda Koding‘e geçişimin de tarihiydi.

Koding, bana Silikon Vadisi’nde çalışma fırsatı tanıdı ve bu sayede 8 ay boyunca Koding’te çalıştım. CoffeeScript öğrendim, arayüz geliştirme konusunda karşılaştığım en kapsamlı mimari yapıyla burada tanıştım ve neyin nasıl olması gerektiği konusunda çok büyük fikirler edindim. Toplamda yalnızca bir ay San Francisco’da bulunmama rağmen tamamen orada gibiydim. Silikon Vadisi kültürüne dair çok şey öğrendim. Türkiye’deki ortalamanın çok üzerinde olan yazılım geliştiricilerle aynı takımda çalışabilme fırsatım oldu.

Kodathon

Sean Yu ve Altuğ Altıntaş ile önceki sene yarışmacı olarak katıldığım Kodathon‘un ikincisini organize ettik. Yaşadığım ilk tam günlük hackathon etkinliğiydi. Güzel insanlar tanıdım ve mutlu oldum. Hackathon kültürünün artırılması gerektiği inancım arttı.

Kod.io İstanbul

Jstanbul ve JsPyConf etkinliklerinde edindiğim tecrübeleri ilk Kod.io‘da Uğur Özyılmazel‘e elimden gelebildiğince destek olarak paylaşmaya çalıştım. Bu kez daha farklı ekollerden farklı geliştiriciler ile tanıştım. Andrew Gerrand, Blake Mizerany, Mattt Thompson gibi isimlerle aynı ortamda bulunup az da olsa sohbet edebilme imkanım oldu. Bu sayılı insanlarla tanışmak oldukça güzel bir duyguydu.

MetGlobal, Takım Liderliği

Koding’te çalışmamın 9. ayı sonunda kişisel nedenlerden ötürü Türkiye’de ikamet eden bir işe girmem daha doğru göründü ve Aralık 2013’te MetGlobal‘de arayüz geliştirme takım lideri olarak görevime başladım. Silikon Vadisi’ndeki bir startup kültürüne alışmış bünyem Kurumsal bir firmayla pek uyuşmadı sanırım, bilmiyorum. “Liderlik” olayının dış dünyadan görünmeyen boyutlarını gördüm. Hiç bir zaman “adam yönetmek” fikriyle girmedim bu başlık altına, fakat işler o tarafı da kapsıyor gibiydi. Ve bir şekilde dokunmak gerekiyordu. İnsanları programlamak ve bilgisayarı programlamak arasında bir ilişki olmadığını öğrendim. Uğraşman gereken işler dışında insanlara bağlı bir sürü sorumluluk olduğunu öğrendim. Hayatta ne yapmak istediğimi sorguladım. Yapmak istediğim şey kesinlikle bu tarz bir şey değildi. Evet, bu ilk başta benim seçimimdi fakat hatalı bir seçim olduğunu gördüm. Kurumsal hayat pek bana göre değildi. Üstelik bu kurumsal hayatta teknik olmayan insanlarla uğraşılan bir pozisyonda olmak hayata bakışıma, ne olmak istediğime ters düştü. Bu noktada o düzenden kendini sıyırmak en makulü oluyor tabii. Bu düşüncelerle MetGlobal’den ayrıldım ve kafamdaki şeyleri yapabilmek adına önüme bakmaya devam ettim.

Kod.io Linz

MetGlobal’den ayrılmadan evvel İkinci Kod.io‘yu düzenledik. Burada da yine yardım etmeye çalıştım. Bu etkinlik diğer etkinliklerden farklı olarak Avrupa’da yapılacaktı. SF’e giderken aktarma amaçlı olması dışında Avrupa’da hiç bulunmamıştım, güzel bir tecrübe olacaktı. webBox‘un organize ettiği bu etkinliğe elimden geldiğince ufak tefek de olsa destek olmaya çalıştım. Linz’de Ars Electronica Center‘da yapıldı konferans. Vagrant’ı yapan Mitchell Hashimoto ile uzun uzun sohbet edebilme fırsatım oldu (İngilizcemin bir nebze olsun düzeldiğini gördüm). Hashimoto ile aynı yaştaymışız, kendime üzüldüm. Mathias Bynens ile de daha az da olsa tanışıp sohbet etme fırsatım oldu. Yine başka başka güzel insanlarla tanışıp çok haz aldığım bir etkinlik oldu. :)

webBox

Kafamdaki bir çok planla, “olmak istediğim şey”le örtüşen bir yapı vardı aslında hep izlediğim. Ve çoktandır yakın olduğum bir yerdi burası: webBox. Uğur Özyılmazel’in liderliğinde güzel işler yapan “ileride kendi şirketim olursa, ortalama bunun gibi bir yer olur” dediğim bir yerdi burası. Velhasıl kendim açmama gerek kalmadı, orada resmen işe başladım. Çok da içime sindi :)

Haftaya Pazartesi günü (24 Mart 2014), yani JsPyConf’u düzenledikten yaklaşık bir sene sonra, webBox‘ta yepyeni heyecanlarla başlıyorum.

Bundan bir sene sonra da hangi şehirde olacağımı bilmiyorum ama, ölmez de sağ kalırsam ordunun bir malı olarak askerliğimin beşinci ayında olmuş olacağım. Çarşı izninde falan aklıma gelirse bir de o zaman yazarım neler oldu diye belki :P

… Şöyle dönüp bakınca diyorum ki: “vay anam vay neler dönmüş serhat ya?