fka blog journal of programming studies

"Kronoloji"

Yıllar insanoğluna biriktirdiği yükünü yavaş yavaş doldurmaya başladı, ve insanoğulları arasındaki homojen yapı kayboldu kendi doğasında… Sesler yükselmeye başladı, kimisi zafer sesi oldu, kimisi inlemenin sisi… İnsanoğlu yok ettiği eşitlik duygusunu hiçbir zaman toparlayamadı, insanlar ayrıştılar, kendi düzenlerine oturttukları düzen içine, yeni düzenleri depoladılar, toplumlaştılar.

Düzen içine düzen kurdular, ve bu düzenler bilinmeyen sonsuzluğa dek gitti. Teknikleştiler; bilmeye başladılar, tanıdılar, tanıdıkça ölümü tanıdılar; birbirlerine ölümü tanıttılar. İnsanoğlu önce ayrıştı birey birey; tam, her insan farklıdır diyecekken, küçük topluluklar oluşturdular, fikirler bireylerden toplumlara düştü bir anda.

Yeni aletler yaptılar, birbirlerinde denemeye kalktılar. Milletler oluşuverdi, insanoğlu hep aynı soydandı, soyculuğa soyundular, milletler soylaştı. Milletler bu sonsuza giden düzen içinde yeni düzenleri kurmaya devam ettiler, insanlar sıkıldı bu düzen karmaşasından, düzenlere karşı düzen kurdular, bu kadar çok düzen, varolan düzeni de bozdu.

İnsanlar birbirlerini tanıdılar, ama anlamadılar. Milletler düşünmeyi unuttular. Düşündüler, ürettikleri bir çok şey oldu. Kendi ürettikleriyle yıktılar, yıkmak için ürettiler. Bir ürettiler, bin yıktılar. Yıkanlar da insanoğluydu, yıkılanlar da. Hepsinin inancı vardı. Dinler insanoğluyla doğdu, her din Adem’i ilk insan kabul etti ama bile bile soylaştılar, soylaştıkça soysuzlaştılar.

Kendi yaptıklarına taptılar, tapmıyoruz dediler; yalanladılar. Teknik geliştikçe düşünmeyen beyinler taşlaşmaya başladı, düşündüler tabii, her topluluk için bir düşünen oldu; saygı kavramını karıştırdılar, kendi düşünmediklerini yaptılar “saygı gereği”.

Sadece bu kavram değildi karıştırdıkları, bütün kavramları karıştırdılar, karıştırdıklarını bile bile yeni kavramlar oluşturdular, onları da karıştırdılar. Kendi yaptıkları kalıpların içinde sıkışıp kaldılar, bu kalıpların sonlarına “-izm”, “-cilik” eklediler, ideolojiler ürettiler bol bol. Toplum kendisine liderler seçti. İnsanoğlu hazırı çok sevdi, bedava yemek buldu yedi, bedava giysi buldu giydi;

En kötüsüyse bedava düşünce buldu, düşündü.

Bilimler gelişti bildikçe, bilenle bilmeyen bir olmadı ya, milletler sıralandılar. Düşünenler bildi, düşünmeyenler bilmeleri gerektiğini de düşünmediler, dinamik zihinler sabitleştiler.

Yüksek milletler oldu, alçak milletler. Yüksek insanlar oldu, alçak insanlar; yüksek insanların milleti yükseldi, alçak insanların milleti alçaldı. Alçaklar hiç yükselmeye çalışmadılar, yüksek milletler alçaklarla uğraşmak için alçaldılar. Ama hep aynıydılar.

Teknik gelişti. İnsanlar düşüncelerini okumaya çalıştılar, boş beyinleri düşüncelerle doldurmak için makinelere soktular, kimi kitap oldu bu makinelerin kimi yine insan. Dolu beyinleri boşalttılar, yeniden doldurmak için kimi zaman.

Bir ürettiler, bin yıktılar. Yıkanlar da insanoğluydu, yıkılanlar da.

Fatih Kadir Akın, Şubat 2007 / Üsküdar

Comments are disabled.